Tarih

Filateli Tarihimize Bir Bakış

 

Devletler hâkimiyet alanı olarak belirledikleri sınırlar üzerinde dalgalandırdıkları bayrak ve iktisadi bağımsızlık sembolü olan paralarını basmışlardır. 1840 yılında İngiltere Posta İdaresi, hizmetlerindeki ücret sorununu çözmek için iki puldan oluşan Victoria serisini çıkarttı. Bunun sonucunda ülkelerin egemenlik sembolleri arasına yeni bir olgu olarak posta pulları katılmış oldu. 

İsmet İnönü’nün Takrir-i Sükun Kanunu Hakkındaki Nutku

İstiklal Harbi bitmiş ancak yeni bir harp başlamıştı: Yeni devletin varlığını koruma harbi. 29 Ekim 1923’te cumhuriyetin ilanıyla birlikte devrimler için kollar sıvanmış, çalışmalara girişilmişti. Yeni devletin getirdiklerini kabul etmeyen iç ve dış unsurlar, hem propaganda ile hem de fiili isyanlar ile bu süreci durdurmaya çalışmıştı. 

Osmanlı'da Kahvehaneler ve Toplumsal Hayat

Kahve, 15. yüzyılda bilinçli bir şekilde kullanımı başlayan ve 16. yüzyıldan itibaren dünyanın çeşitli yerlerine açılarak dünyaya mal olma yolunda adımlarının atıldığı bir içecek olarak tanımlanabilir. Bir rivayete göre 9. yüzyılda Etiyopyalı bir çobanın güttüğü keçiler tarafından keşfedildiği, kahve bitkisinin yapraklarını yiyen keçilerin daha enerjik olduğunu ve çobanın da tadına bakarak aynı durumun kendisinde de görmesi üzerine konunun keşişlere kadar gelmesiyle keşif süreci doğmuştur.

Anayasa Tarihimizde Cumhuriyet İhtilalinden Demokrasi Rejimine!

 

“Şimdi tatbikatta, bütün kanunlarımızda yer bulan inkilâb prensibleri, teşkilâtı esasiyemize giriyor. Bu onun son ahenkli olan yeridir. Çünkü başarılan inkilâbların yeri, o memleketlerin teşkilâtı esasiye kanunlarıdır.” 

(Aziz Akyürek, Erzurum Milletvekili; 6 Ok’u anayasanın 2. maddesine dahil eden değişiklik hakkındaki meclis görüşmeleri konuşmasından; 05.02.1937)

Bir Arabofobi İddiası: İsrail’i Toprak Satan Araplar Kurdu!

 

“Beşeriyetin beşiği tekrar işgal edilmişti, sahildeki eski tarihi beldeler, içine gömüldükleri kumlardan sıyrılmışlardı; Şam, sonra Bağdat, sonra Hint, Çin üşüşen Fransız mühendisleri tarafından işletiliyordu. Napolyon'un kılıcıyla yapamadığını, başaramadığı Doğu'yu fethetme işini, bir mali kumpanya, bir kazma ve el arabası ordusu yollayarak gerçekleştiriyordu... İstanbul zaptedilmişti, yakında Bursa, Ankara, Halep alınacaktı, arkasından İzmir, Trabzon...”

Cumhuriyet ve emperyalizm

 

Eco National ser muharriri, Lozan Konferansı sona yaklaşırken Türk gazetecilere şunu söyler: “Şarkta Avrupalıların müdafaa edilecek menâfii bırakılmadığından Şark meselesi ortadan kalkmıştır.”

 

Bilhassa İngiltere ve Fransa'nın sertini yapan; lordların, bankerlerin, büyük fabrikatörlerin hatır ve hayale sığmaz o servet ve daradlarını husule getiren müstemlekat ahalisinin ezici boyunduruk altında mütemadiyen çalışmasıdır.”