Sosyalist ülkelerde sibernetik deneyimler -1-

Sovyet İnterneti neden olmadı 

Sibernetik bilimin kurucusu sayılan Norbert Wiener, 1948’de yayımlandığı kitabında yeni geliştirilen hesap makinelerinden hareket ederek -Wiener’e göre hesap makineleri otomatik fabrikaların özüdür- otomasyon devriminden söz ediyordu:  

“Biz, daha 1940’larda otomatik fabrikaların ufukta doğduğunu görmüş ve bunu da Vannevar Bush’a söylemiştik. Bunun adından ve bu kitabın basımından önce ve sonra görülen otomasyon konusundaki gelişmeler, bizim yargılarımızda yanılmadığımızı ve bu gelişmelerin, gelecek çağların sosyal ve teknik yaşantısını etkileyecek en büyük etmenlerden birisi olacağını ve ikinci sanayi devriminin başlangıç noktası olduğunu göstermiştir.”[1]

Marx, buna “otomatik mekanizasyon sistemi” adını verir.

Otomatik fabrika kavramı İkinci Dünya Savaşından sonra sosyalist hükümetlerin de gündemindeydi. Hatta Sovyet Birliği, ABD’den önce sivil internetin düğmesine basabilirdi.

Her ne kadar Sovyetler Birliği’nde sibernetik üzerine çalışan Diana Kurkovsky West, Sovyet matematikçi ve Sovyetler Birliği’nde sibernetiğin kurucusu sayılan Viktor Glushkov’un geliştirdiği projenin (the All-State Automated System-OGAS) hayata geçirilememesine dayanarak Sovyet sibernetiğinin pratik değil retorik olduğunu söylese de,[2] SSCB’de 1950’lerin sonu 1960’ların başından itibaren planlı ekonominin bilgisayar ağları yoluyla yönetilmesi tartışılmaya başlanmıştı. Sovyet yönetimi, bilgisayarların planlı ekonominin yönetiminde sağlayabileceği avantajların farkındaydı. Ernest Kolman gibi bilim adamı ve felsefeciler, 1960’ların başında Marx’ın sibernetiği ve bilgisayarları öngördüğünü söylüyorlardı. Sibernetiğin SSCB’deki tarihi, teknolojik devrimin toplumsal devrimlerle bağını incelemek için ders niteliğinde bilgiler içeriyor.

Sovyet Bilimler Akademisi Sibernetik Konseyi, Ekim 1961’deki, tam da SBKP’nin 22. Kongresine toplandığı günlerde Sibernetik Komünizmin Hizmetinde başlıklı bir kitap yayımladı. Kongrede yenilenen parti programı, sibernetiğin üretimde dağıtım süreçlerinde yaygın olarak kullanılacağı belirtiliyordu ve popüler basın “bilgisayarları ‘komünizm makineleri’ olarak anmaya başlamıştı.”[3]

Sovyet sibernetiği üzerine çalışanların aktardıklarına göre, Sovyet bilim adamları ve mühendislerinden gelen ekonominin bilgisayar ağıyla yönetilmesi ve iletişimin dijitalleştirilmesi teklifleri, Kruşçev ve yakın çevresinin desteğine rağmen, üst düzey yöneticilerin muhalefetiyle karşılaştı. Brejnev döneminde de tamamen rafa kaldırıldı.

Sovyet sibernetiği üzerine önemli araştırmacılarından Slava Gerovitch, özellikle sanayi yöneticilerinin ve hükümet bürokratlarının muhalefet gösterdiğini belirtiyor. Gerovitch’e göre liberal reformlardan yana olanlar da merkezî planlamayı güçlendirip piyasa mekanizmalarına ihtiyacı azaltacağı gerekçesiyle bilgisayar ağlarına karşı çıkmışlardı.

Aslında Kızıl Ordu bir ağ kullanıyordu; sivil internet bu alt yapıdan faydalanabilirdi. Fakat subaylar da işlerine sivilleri karıştırmak istemediklerinden projeye sıcak bakmamıştır.

Fabrika yöneticilerinin projeden rahatsızlık duymalarının nedeni ise, inisiyatiflerini kaybetme korkusuydu. İşletme için ağlar kurulmasına itiraz etmeyen bu kesim, ulusal bir ağın parçası olmak istememiştir.

Gerevitch, Sovyet matematikçi Glushkov’dan 1964’te gelen önerilerin, Brejnev döneminde nasıl ele alındığı hakkında da şu bilgileri veriyor:

“Kasım’da Bakanlar Kurulu presidyumu Glushkov’un önerisini tartıştı. Tatbikine katılması planlanan resmî dairelerin katı muhalefetiyle karşılaştı. Otomatikleşmiş ekonomi yönetimi fikri ekonomik alandaki mevcut güç hiyerarşisinin keyfini kaçırmakla tehdit etmişti: Otomatikleştirilmiş planlama Devlet Planlama Komitesinin (Gosplan) en yüksek ekonomik karar düzeyindeki tekeline zarar verirken, bir bilgisayar merkezleri ağı içinde bilgi toplanması Merkezî İstatistik Yönetiminin rolünü tehdit edebilirdi.”[4]

Sovyetler Birliği’nde sibernetik bilimin ekonomi yönetimine uygulanmasının, nomenklatura adı verilen sınıf tarafından engellendiği anlaşılıyor; gelişen makineler bir sınıfın iktidarını tehdit etmişti. Bu yüzden de sadece savunma sanayisinde, birbirinden kopuk olarak gelişen bilgisayar teknolojileri, Gerevitch’in ifadesiyle her şeyin içeri girip hiçbir şeyin dışarı çıkamadığı “enformasyon kara deliğine” dönüşmüştü. Sovyetlerde bilgisayar kullanımı resmî dairelerin ayrı ayrı kapalı sistemleri içinde kaldı; ulusal bir ağ olamadı.

Gerevitch’in makalesi, Sovyet bilgisayar ağı projesi tarihi üzerine öncü çalışmalardan biridir. Makaleyi okuduktan sonra Sovyetler Birliği’nde geniş bir çalışma yapan Benjamin Peters de OGAS projesinin, SSCB’deki “kapitalist gibi davranan” sistemden dolayı hayata geçemediğini tespit etmiştir:

“Başlangıçta şekillenmesini devlet desteği ve işbirlikçi araştırma ortamına borçlu olan Amerika ARPANET’e karşın, benzer Sovyet ağı projesi bencil kurumlar, bürokratlar ve diğer kilit aktörler arasındaki düzenlemeden yoksun yaygın rekabetten dolayı tökezledi. İlk sivil bilgisayar ağı işbirlikçi kapitalistler arasında geliştirildi, rekabetçi sosyalistler arasında değil. Sosyalistler kapitalist gibi davranırken, kapitalistler sosyalist gibi davrandı.”[5]

Kapitalist gibi davranan Sovyet Nemonklaturası, Peters’in vurgusuna göre, esas olarak planlı ekonomiyi yöneten üç kurumun (Gosplan, Gosbank ve Gossnab) içindeki nemonklatura, teknik olanaklar bulunduğunda bile ulusal düzeyde çalışan ağ kurma yeteneğini gösterememiştir. Peters’in verdiği bilgiye göre 1959-1982 arasında Norbert Wiener’dan etkilenen Sovyet sibernetikçiler, dördü planlı ekonominin dijitalleştirilmesini yönelmiş toplam 6 ağ projesi önermişlerdi. Bu projelerin en önemlisi Glushkov’un OGAS projesidir.

1960’ların sonunda bir grup Sovyet bilim adamı, çalıştıkları bilim kurumunda aralarındaki şakayı geliştirip Cybertonia adlı ülke kurguluyorlar. Ülkenin maskotu saksafon çalan robot. Cybertonia’ya anayasa bile yazılıyor. Resimde Cybertonia’nın pasaportu görünüyor.

Glushkov, OGAS ile kâğıtsız ofis ortamına geçilebileceğini, hatta basılı paraya ihtiyacın ortadan kalkabileceğini düşünüyordu. Bu yüzden Peters, Zubok’un şu fikrine katıldığını belirtir: Eğer proje gerçekleştirilebilseydi Sovyetler Birliği bilgisayarlaştırılmış sosyalist ütopyaya, internetin ve hatta muhtemelen ATM’nin ana vatanına dönüşürdü.

Benjamin Peters, Sovyet basınından aktardığı makalelere dayanarak, Stalin döneminde sibernetiğin “burjuvazinin sahte bilimi” olarak nitelendirildiğini belirtiyor. SSCB’de sibernetiğin 1950’lerin sonlarından itibaren geliştiği anlaşılıyor. Diğer taraftan Peters’in kitabında, sibernetiği suçlayan makalelerin Stalin yönetimi tarafından ne kadar sahiplenildiğini ve teşvik edildiğini gösteren kanıt yoktur. Hatta Bolşevik Parti’nin ilk önderleri bile, kontrol ve iletişim makineleriyle sosyalizmin inşası arasındaki ilişkinin baştan itibaren farkındaydılar. Örneğin ilk kuşak Bolşevik liderden Alekandr Bokdanov, Kızıl Yıldız adlı bilimkurgu romanında, sosyalizme geçmiş Marslılar üretimi, makinelerin “tehditkâr olmaya değmeyecek küçük bir güç gösterisiyle” gerçekleştirirler ve iş süreçleri “elektrikli yayın” yoluyla bilgileri her saat her tarafa dağıtan “merkezî istatistik mekanizması” tarafından yönetilir. Bokdonov’un hayal ettiği mekanizma, özünde kontrol ve iletişim mekanizmasıdır; yazar henüz ortada olmayan otomatik hesap makinesini kurgulayamamıştır ama mekanizmayı Hesap Enstitüsü çalıştırır.

Yine de sibernetiğin Sovyetler Birliği’ndeki macerası bize teknolojinin sadece teknik değil, ondan daha fazla politik olduğunu gösteriyor.

Devrim özünde bilimsel ve teknolojik gelişmenin ayağına dolanan sınıfların tasfiyesidir. 1960’lardan itibaren SSCB’de bilimsel ve teknolojik gelişmenin ayağına dolanan sınıf Nomenklaturaydı. 

Günümüzde bilimsel ve teknolojik gelişmenin, sistemin merkezinde ayağına dolanan sınıflar hangileridir?

Can alıcı soru budur.

 

[1] Norbert Wiener, Sibernetik, Say Yayınları, İstanbul, 1982, s. 177.

[2] Diana Kurkovsky West, Cybernetics for the command economy: Foregrounding Entropy in Late Soviet Planning, History of the Human Sciences, 2020, Vol. 33(1), p 37.

[3] Slava Gerovitch, InterNyet: Why the Soviet Union Did not Build a Nationwide Computer Network, History and Technology, Vol. 24, No. 4, December 2008, s. 335.

[4] Slava Gerovitch, InterNyet: Why the Soviet Union Did not Build a Nationwide Computer Network, History and Technology, Vol. 24, No. 4, December 2008, s. 343.

[5] Benjamin Peters, How not to Network a Nation: the Uneasy History of the Soviet, The Mit Press, USA, 2015 (E-book).